30 Ekim 2018 Salı

Şehvet ' Senfonisi

Taşın altına sıkıştı,
İki elinin arasında uçamayan şehir,
Gözlerinin kızarmış altlarına yağdı biraz.
Öpmediğim kasıklarının ağrısı.

Canının istediği iklimleri aradım,
Sırasıyla
Hangi şehre Güneş düşse,orada değildim.
Senin canın ve istedikleri gibi.
Ankara üzerinde bir fay hattı,
Ve büzülmüş bir çöpü parçalayan bu hayvan gibi,

Nerede olduğunu kim biliyorsa,
Kimsenin olmadığı yerlerde olduğunu biliyordum.

Tükendin,
Dudakların ıslak
Ve canım seni öpmek istiyor,
Çünkü bu şehveti,birbirimize sarılmadan yaşayamayız.

Çünkü sırtı boşluktur insanın,
Çünkü renk değiştirir her insan.
Çünkü en çok insan ölür.

Şimdi saçlarını yere tükür,
Son kere gibi açtığın birayı,bana değdir.
bileklerini değdir,dişlerime.
Beni istediğin her yerde,
ve Seni istemediğim yerlerde
Sevişmenin en doğru günahlarından kaçabiliriz,

Çünkü din küser,
Ezan büyür,
Sen vosvosuna binip,gidebilirsin,

Ve kadınlar,
ve bacakları
ve yüzleri
en çok kendi tanrılarıdır kendilerinin

27 Ekim 2018 Cumartesi

Sarmaşıksız'Şiir

Kirpiklerine ağlıyorum,
Üzülme dediğin her ne varsa,
En çok şuan,tam senin olmadığın yerlere üzülüyorum.
Bana baktığında göremediğime,
Gördüğüm her sümbülü,çiçek sandığıma üzülüyorum.
Kıvrandırıyor,
Ve kıvranmak çeşitli olgulara arkeolojik tezler yazdırıyor.

Bir dudak sesinde duyduğum her kelimeye,şiir diyorum.
Hatalar yaptıkça güzelleşmiyor,hiçbir şey.

Renk olmak gibi,
Sanatçı doğmuş,ressam.
Ve şiir ölmüş,şair
Tam öyle demişler gibi,

Sen hiç korkma solmasından gecenin,
Sen korkunca,parmaklarıma suç değiyor,
İşlenip,kendimi tükürüyorum balçığa.
Sen korkunca,tüm çocuklar sanata küsüyor.

Sen hiç korkma,düşmesinden Allah'ın.

Kitap diyor,senli yanlarım.
Ben bitap kalıp,
Sığınmamam gereken göğüslere sığınıyorum.
Ve çenemin altına,La notası hiç yakışmıyor.

Sesini yükselt.
Bu karanfil sana aşık.

Sesini tırnaklarıma uzat,
Bu şiir sana aşık.