13 Aralık 2018 Perşembe

Uyan'Balığı

Sessizce dokunuyorum omuzlarına,
Boynuna dolaşıyor,öpmelerim.
Biraz daha ses yapıp,dudaklarını seviyorum.
Uyan,
Yanında bir su ve ellerim.
Uyan.
Suyunu içip,beni öpüyorsun.
O sıra uyanıyorum.
Yanımda bir su ve ellerin.
Suyumu içip,seni öpüyorum.

Saat dört ve buçuk,
Saçlarını tarıyorsun,
Saçlarını taramak istiyorum.
Güneş'ten sonra en sevdiğim renksin diye bağırıyorum sana.
Gözlerin,duyamadım diyor.
Gözlerine dönüyorum.
Gözlerim dönüyor.
Gözlerine bakamıyorum çok fazla.

'gözlerin çok güzel'

'seni öpmek istiyorum'

Kışlık kıyafetlerini hiç giymiyorsun.

'ne kadar ince giyinirsem,
o kadar çok sarılacağız diyorsun'

Kışlık kıyafetlerini giyme.

İki dirseğini,birbirine değdirirken yakalıyorum seni.
Kemerini sıkıştırırken,
Kopçasını takamazken sütyenin.
Seni farklı hallerde yakalayıp,
Her halinde seviyorum.

Kamuran beni kıskanıyor,
belli etme,
şiirleri,şiirlerimi kıskanıyor en çok.

bilmiyor ki
'ben sana yazıyorum'

şımarıyorum,
Bak de,
Çocuk de,
Şımarma de,

en çok seni severken şımarıyorum diyorum.
en çok seni seviyorum.



12 Aralık 2018 Çarşamba

Doğum Sancısı

Bıraktığın ipi,boynumdan aşağı süzüyorum.
Ellerimin arasında büyük tekerler var.
Tekerleri itebilmek,yol kenarından uzak kalıyor.
Savaş diye bağırıyorsun,
Eskisi gibi sevişmiyoruz seninle.

Kalçaları büyük kadınlar gibi,
Kalçaları çok büyük kadınlar gibi yürüyoruz.
Kasıklarına şiir yazıyorsun ve öpüyorum.
Belini kavradığı kadar,seviyorum ellerimi.
Yalnızım.
Yalnız ve sadeyim.
Çok yalnızım.
Çocuklarımızı doğur diyorum.
Şiir bize gülümsüyor.
Çocuklarımızı doğuracağım demiyorsun.
Sabah kahvaltısında hiç peynir yok.
Ekmek yemiyoruz.

Denize uyanan sabahlardan çok,gözlerini seviyorum.
Kiraz ağaçları yerine,dudaklarını.
Çünkü gözlerin ve dudaklarının arasında kalan burnunu öpüyorum en çok.
Sağ elim,solundan başlayarak Arapça yazıyor.
Küçük çocuklar hep küs kalıyor dine.

Sen bana,hep küs kalıyorsun.

Kalk,
Suratıma indirmen gereken,
Pek siyasi olmayan ve edebi kalıntılar içermeyen tokatlar var.
Kalk,
Sırtıma basman gerekiyor,
Göğsüme acı deyişim bundan.

Tam şuan şurası tavan.
Elim,istersem dokunuyor,
Bazen üstüme düşüyor,
Boyası istemediğim renk olan tavan.
Tam göğsünün ortasına yatmak istiyorum.
Alnıma dokun.
Dudaklarıma uzan.

Yeniden doğmak diyorum.
Kaç kaburgam varsa,tam oradan.