26 Nisan 2020 Pazar

Maria

Gözlerimi kendime doğru sıkıştırırken,
İçimi dolduran diyafon seslerine sığınıyorum.
Bakıcı kalmış uğultular,
Küsüm sana Maria,
Sen bacaklarının,ellerime değişine sızıntısın.
Kırılıyorum
Kale duvarlarına ismimi söyleme
Ağlama bebeğim desin o ses,
Senin sesinden başkası ilişmesin kulağıma,
Küsüm sana Maria
Kaldırma kuvveti duble rakıyı buza değdiriyor
Çatalı bulup öfkeme batıramıyorum
Biraz gülümse
Sen gülünce,bayramlarım geri geliyor
Sen gülünce kanım daha hızlı
Şehvetleniyor kalçaların,
Ve dudakların
Omzun ve göğüslerin
Küsüm sana Maria
Bana küsme

14 Nisan 2020 Salı

Geç Kalınmış Mektup II

      Güzel gözlerini boşluğuma düşürürken,benimle yürüyor cami ışıkları. Sessiz kalmış sokakların hepsini bir bir geçiyorum. Yolumdan ayrılmadan,o kadar hızlı yürüyorum ki, yanından geçersem diye korkuyorum. Arkama bakmayı hiç planlamamış olabilirim.

      Düşlerime ne zaman yenisini eklesem,kırmızı kalemim bitiyor. Dudakların eksiliyor yazdıklarımdan. Oysa ben seni öpmeyi,saatlerce sürdürebilirim. Kadın kokmanın evrilmemiş haliyle yaklaşan bazı kimseleri görmezden geliyorum, panayırında mavi kuşlarla dans ederken sen. Emektar bir bisikletçi bir bardak diyor,bir bardak daha viski. 

     Beni düşünme. Midem çok kötü,boğazım yutkunamıyor bıraktığın kelimeleri. Böbreğim taş olmaktan çıkıp,kumdan kaleler yaptıkça içlerime,yeniden doğuruyorum. Senin anneliğin eksilmesin diye,erkeksi yanlarımdan.
      
      Seni aradığım sokaklar çok uzak mahallelerinden,seni arayan insanlara dahil olmaktan korkuyorum. Canımın eksik kalmış kısımlarını,kimseler tamamlayamaz. Galata kulesini bir bomba ile yıkabilirim,önünden geçerken,düşsün diye üstüme. 

Beni sen bile tamamlayamazsın. Korkularımın kemiklerini kendim kırabilirim. Sen çıplak ayaklarını toprağa basıp,göğsüme sür. Medeniyetin kalelerini benimle infilak et,şeriatta bile çok güzeldir gözlerin.

      Elini,kaburgama boyayacağım belki çok yakında. Elin kaburgamdan hiç eksilmeyecek,sensiz yıkanacaksam bile cumartesi sabahları.