30 Eylül 2015 Çarşamba

Şiire'Sen.

Şehir kış,şehir mutsuz. Şiir duru,sen solum. Ömür,nefeslik. Burası omzum,koy başını. Sana inanmışım,sen olmuşum.
Seni özlüyorum. Şiir doluyor elim,hepsine sen diyorum.
Adın geçiyor,
Saatime bakıyorum,
Sende durmuş,
Aksaray uzak,kadıköy deniz.
Girersek,çıkarız sevgilim.
Beşiktaş umut.
Gel dol,kanasın yağmur.
Şiddeti,hiddetindendir sevginin.
Ve sevgim sana kalınca 'yaşamak' dedirtir.
Ümit Yaşar söyler hep;
Şurada bir kapı olmalı Senin ölümsüzlüğüne açılan ,

Burada bir kalbim var,sana açılan.

Sen kokan,boydan boya.
Sanki bir ekmek kuyruğu,
Yahut fasılda bir şişe rakı.
Adına türkü,
Saçına mani,
Yüzüne yüzüm.

Sevdiğim,umut bildiğim.

Fizik kurallarının canı cehenneme,
Farzet gelmemişiz geçmişten,
Elini görüyorum,
Gözlerin bana bakıyor,gözümü alıyorsun.
İstasyonlar soğuyor o vakit,
Yağmur yağıyor,
Bir kibriti ilk seferde yakamıyoruz.
O sıra,cehennem sıcağını hafife alıyor,
Seninle yürümek,
Ayağım takılsa,şehre düşüyorum.
Şehrin dört yanı şiir,adın.
Kaldırımlar mavi,gözün boyalı.
Elim yeşil,ağaçlarda salıncak.
Bir sana dönüyor Dünya,
Bin turdur sevmekten kopmuyorum.

Bakıyorsun ya,

Dinliyorsun öyle,
Edebiyata biraz solcu kalıyorum.
Anlamıyorum desem yalan,
İyiyim desem güven olur.
Seviyorum diyorum,sen oluyorsun.
Seviyorum.
Olduğun gibi,
Yüreğine bi kuş,
Evine ekmek,
İklimine kış,
Çayına yaren.

Sonra seneler geçiyor,öyle tavanda.

Hızlıca ileri sarıyorum,
Sakalımı kesmişim,
Saçların hala Güneş,
Gülüşün yokuş aşağı,
Yormuyor,
Yorulmuyorum sevgilim.
Seneler geçtikçe,
Sevgim artıyor,
Gece yıldızlı,dileği bol.
Umudu şarap,
Sözü sen,
Dile ben.

Seviyorum,

Kışın,şarabı
Yazın,kışı,
Yaşamda seni.







26 Eylül 2015 Cumartesi

Kesik Tasmalı Şiir.

Yarışan atların son parkuru bu.
Sürünen karıncaların.
Boğuluyor insan bilimi.
Boğuluyor,nice ölmüş cesetler.
Bir kibrit yakıp,halkı savunuyoruz.
Yağmur filiz bırakmıyor.
Durmadan yazıyoruz.
Sağa,sola,dine,aşka,böceğe.
Yazanlarız biz,
Kimisi okuyanlardan.
Kimisi gösteriş yolunu seviyor o kadar.
Ve birileri şiir.
Bir sigara yanıyor,öyle böyle değil.
Nazım aldatıyor bugün.
Cemal yalandan gülüyor.
Özlüyorsun.
Herkes herkesi özlüyor.
Şehre yanık ayaklar giriyor o sıra.
Terli vücutlar ve kuru dudaklar.
Neşet baba sesleniyor gibi sonra.
'Hep sen mi ağladın?
Hep sen mi yandın?'
Bir değiliz elbet.

Bir bağlanmıyor ipin ucu.
O ölmüş cesetler ' rahmet anıyor.
Duaya sığınıyoruz.
Belki,
Keşke,
Sürekli tekrarlanan kelimeleri,gözlerinden sıyırıyorsun.
Ki gözlerin gülünce görünmüyor.
Hayal edilmiş,kaşık çorbaya düşmüş.
İhtimal bırakılmış sınıf geçmek için.
Bir ev tutulmuş,yangın çıkmış.
Silah çekmiş ve kendimi vurmuşum.
Duymuş,görmemişsin.
Koşmuş,tökezlemişsin.
Kendimi gizlemenin acısı gibi olmuşum.
Ölmemişim.
Bakmışsın.

Bakmışım.
Bakıyorum.
Yabancıda bakıyor.
Kimisi yeşil,kimisi siyah,kimisi gri.
Bir defter bırakıyorsun.
Düz yazılar dolmuş,
Tebessüm ağlamış,
Umut kesik.
Yaşam nice,
Doldurmuşum sanki,yer kalmamış.
Elime bulaşmış şiir,
Alamamışsın,
Al dememişim,
Saklamışım.
Camel çalmış,üzerine şiir okunmuş.

'Fakat Allah kahretsin albayım,
Allah kahretmesin,
Kahrolmayalım,
Çok kelime var,
Çok yazık.
Yanıyor semtler,
Kalem kırıyorum,
Kağıt sararmış,
Elimi aşılıyor.

Diyorum ya bi rüyada yazıp,
Bu kadar toparlamışım.
Çay soğumuş,
Bir şair daha ölmüş,
İktidar acımamış,
Ve ben yüzmeyi unutmuşum.

24 Eylül 2015 Perşembe

Geleceğin'Geçmişi.

Endişeli bakışlarını,göz kapaklarıyla doldurdu.
Ben yoktum,olamıyordum.
Tam yanında oturandım aslı sorulursa.
Tut ellerimi dese,tutardım.
Sustu,sustum.
Nice şehirler eylemsel açıdan sakal kesiyordu.
Biz aksine uzattık.

Bu devirde peygamber ilan edilmez.
Bu devirde şairde doğmaz,
Biz neyiz,neye yazıyoruz?
Niye yazıyoruz?
Aşık mısın bana söyle,

Susarsan yine,

Bu şiir burada ölür,
Ve ben yazamazsam,gülmek işlevini kaybeder.
Nefret söylemleri piç olur,
Sokaklar bıçak telaşı,
İki aklımız bir araya getirmez bizi.

Şimdi dediğince'kalırım.

Kendim gibi değil,
Kendime inanmıyorum,
Tez dahilinde çürüttün böbreğimi,
Ve gülüyorsun.
Yaşamak,tıklanmaya bakıyor.
Ve mavi ekran veren telefonlar hiç sayılıyor.

'Bir ellerin,bir ellerim yeter'

Diyen şair ciddiye alınmıyor bu devirde,
Bildirim sesleri çoğalırken,
Ansızın fotoğraf dönüşümü,
Fabrikalar yaratıyor.




17 Eylül 2015 Perşembe

Dört Türkü.

Güya bir şehir düşmüş,
Sanki rakı içmişiz,
Seni özlemişim ben,
Öyle demiş birileri,
Doğru demiş,

Bu satırda,seni sevdiğimi ben belirtirim.

Yel değirmenleri döner,
Su akar,
Sen gelirsin,
Öyle demiş birileri,
Doğru demiş.

Sen gelince,barış çoğalır hem,

Türkü söylenir.
Kahve soğumaz,
Aşık kalır,eşim derim sana.
Yolum,gözüm,sözüm derim.

Şiir okurum,adın geçer,

En güzeline adın demişim,
Daha iyisini bulmak 'seninle yaşamaya eşdeğer.
Senin adın 'savaş dışıdır.
Yağmura halat bağlar gemiciler.

Seni severim.

Özlerim ben seni.
Göze uzakken,yüreğimde uyuturum.
Yüreğime yakınsan,başını omzumda isterim.
Seni severim.
Özlerim ben seni.

Ailem demişim,
Adım,satırım,şiirim demişim.
Sen olmuşum ben. 
Öyle doğmuşum.

12 Eylül 2015 Cumartesi

Çocuk'Çocuğa

Çocuğum daha.
Ayakkabılarımın üzeri çam balı,
Elimde dün kazandığım misketlerim.
Ve bugün biraz daha kazanacağım,eminim.
Cipsleri sıkıyorum,akşam üzeri.
O sıralarda vapurlar hala altı kırkbeşte kalkıyor.
Çocuğum daha,
Ama bilmiyor değilim.
Deniz derin,
Gözlerin mavi,
Ellerin,
Saçın,
Soluğun,
Bana ait.
Büyüyorum biraz 'abi kadar,baba kadar.
Çok çabuk büyüyorum.
Sol bileğime saat takmıyorum mesela.
Karşı duvarımda yelkovanda yok,akrepte.
Boğaz hala trafik dolu.
Boğazıma kadar,kağıttan bir ip.
Kana batacak gibi bugün çamur.
Güneş'i boyayacak bir şair.
Ben hala 'bana ait' olduğunu söyleyeceğim.
Bu seni,yücelik olgusunda,gülüşüme yerleştirir.
Çocuğum daha diyorum.
Çocuksun.
Çok dolu besliyorsak'sevgimizi.
Çocukluğumuza vurulsun.

Seninle birlikte büyüyoruz.
Bakıyorum,saçların uzuyor.
Sakallarım biçimsizleşiyor.
Seni seviyorum diyorum ' omzuma düşüyor gülüşün.
Saçını öpüyorum,utanıyorsun.
Şiir seversin sen.
Ve ben en sevdiğin şairi bilirim.

Dikenli telleri aşmayı gerektiriyor bu özlem.
Bay George,türkçe öğreniyor.
Her dili,bire bin katıp öğreniyorum.
Bir dilde özlemek yetmiyor seni.
Bu bedenime,cehennemi sık ştıramıyorum.
Sana yer olmayan yere,sığamam sevgilim.

Bir aslan,sahipsiz bedenimi kral yapmak istemez.
Eşit derecede doğa olalım biz seninle.
Bu gökyüzünü pay etme telaşı sayılmaz hem.
Sağa bakarsın,sola bakarım.
Gözlerimiz,göze umut katar.
Seni öpebilirim o vakit.

Can kattığım,
Can katanım,
Umuda gücüm,
Yasaklı bir haritada,
Seni düşünmeyi,
İki ağaç arası,bir hamağa sığdırmak mümkün değil,
Sana çiçekler,
Çiçeklere ismin,
İsmine bir ben yakıştırdım.

Sayın sevgilim,
Yoldaşım,
Sana karşı uzun lafın kısa iltifatı beşbin sayfaya tekabül ediyor.
Dur durak bilmiyor,anlayacağın kalem,
Konvoy yapan arabaların,ara trafiğinden geliyorsun bana.
Ağaç üstü yeşil,öyle bekliyorum.

'Seni seviyorum,
Kelime anlamının ötesinde,
Yürek bildiğimi,sen sayarak.
'Seni seviyorum.