27 Ocak 2016 Çarşamba

Devre Arası 9.40

Şeytanın dizlerinde uyandım bugün.
Çökmüş bir cellat,dizlerime vuruyordu.
Secde fazla uzağa gitmiş olamazdı.
Allah yorgun değildi..
Ağladım bugün anne.
Sana da ağladım bilesin..
Kardeşimin saçlarına.
Balkonda ölü bulduğumuz kuşa.
Odamın soğuğuna ağladım. 

Müezzin saati bağırdı'
Söylenerek kalktım.
Söylenerek bi sigara yaktım.
Ayakkabı kutularım boş çıktı.
Yurtta sulh ' bende dolusuna acı vardı.

Şu sıralar..
Yara izlerin tırnaklarımı sorguluyor. 
Doğrulmuşum affından.
Rahman ve Rahim.
Döl ve batak.
Üretilmiş fabrikalara,telaffuz bulamıyoruz.
Sen geçmeden şiir'
Şiir olmuyor.
Çağır meleklerini,
Nasıl olsa bir köprü ilerisi Avrupa'

Yanıma otur,
Sarıl'
Seviş benimle..

Mağrur kokuyor olabilirim....

Bilinmişi,bilmemezlikten gelmek,
Sayaçların dengesini bozabilir.
Çok ağlarsan'
Vergini ödeyemem.
Katkı payları ve paylarımın dinsizliği'
Seni ancak sürüklenmiş bir sürgüne götürür.

Başımda bilge,başımda siyah.
Bu lamba sorgu.
Çınlamayan sokaklara hasret bu ayyaş fetvalar.

Yanıma oturma şimdi'
Elimin birine uzanamazsın'
İkisini birden tutamazsan'
Can alıcı bir türkü'
Mahşeri adapte edebilir kalemime.

İçkisel bir dize'
Bugün seni sorguya çekerse'
Yaprak'sana bulanırsa.
Göm geceyi.
Güneş'i sula gözlerime.
Çünkü eli kalem tutan insanlar'
Çünkü yazmasını bilenler..
Artık yazdırıcı vurgulara teşebbüs etmiyor.
Bu yollar yürünesi değil'

Ve çay acıyken'
Seni sevmenin'
Yeni bir demlik süresi olabilir..
Şekeri kırıp'seni büyütüp sevebilirim.

Göğsüme otur bu gece sevgilim'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder