23 Nisan 2021 Cuma

Göç Eden Mektup

 Uzakların en tarifsiz şeritlerinde giden bir otomobilin içinde yeşerdim, seninle. Sana giden bütün yolların, aklımda sınırlarını oluşturdum. Kaybolacak olan her şey, tanrının suçu değildi. Sevmek göreceli olmaktan çıkıp, hissiyatlar yarattı en soğuk kışlarımıza. Bakışlarını seneler vardı görmemiş gibi uyudum. Ne zaman uyansam, farklı birikintiler için savaşıyordum göğsünle. Seni öpmeyi istiyordum. Öptüğüm her santimin, yaşayamamış olan baharlara ithaf sayılırdı. Kaç renk varsa ezberledim. Kaç ayrılık varsa yazdım. Tükenmez bütün kalemlere elim değdi. Sadece kağıdı aydınlatan bütün ışıklara, şarkılar söyledim. İstanbul, Ankara ve dahası bütün şehirlere seninle birlikte yaşanacak hayaller koydum. Varlığımın hepsi, senin içindi. Küçük kediler kadar güzeldi gözlerin. Anne olmanı, baba oluşumdan daha çok istiyordum. Bazı eksiklikler, ceplerimize maddi buluşları yok saydırıyordu. Ceketimin iç cebi, evimizin anahtarı içindi, biliyordum.

      Sana dokundum, sana nefes aldım, seni başlamamış savaşlardan uzak tuttum. Görsen dahi yaşamıyordun. Farkındalık, farklı dillere tahammül edemez dedim. Her dil, senin için sevgiyi çağırmalı. Her dil, ütopik bir mucizeyi sana sığdırmalı. Sefer saatlerinin daha başlamadığı bütün otobüs seferlerine yakın seni seviyordum. Bakma bana öyle, beni tanıyamazsın. Seni seviyorum diyorum. Gözlerimin rengi, sana duyduğum büyük ormanların taarruzundan geçiyor. Senin saçlarını, göğsüme ev belliyorum. Bazı geceler yazdığım bu mektupları affet. Hiçbirinin sana düşmanlığı yok. Hepsi benim sızıntım. Yazdığım her mektuba sığıntıyım. Bir gün kaçınılmaz birliktelikler içinde bir aşk yaşayacak olursan, doğmuş ve doğacak bütün çocuklarına, şiir yazmayı sevdir. Bir şair kadar kimse yaşamayı sevemez. Sen benim yaşamımsın. Ah su birikintim. Ah gece gökyüzü doğuran dolunayım benim. 

      Akıl alınmayacak dünyamın neşesini sana bağışlıyorum. 

      Dünyana iyi bak, beni  tanımayacak olsan bile. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder