23 Aralık 2015 Çarşamba

Kaplumbağa'Kırık.

Kalem tutan elimi günden sakınmışsın,
Parıltısız yüzüme,salkım sarmışsın.
Aydınlamamış camının yansıması,
Kapatmışsın.
Ne olmuşsa gün aydınlığına yıkılmış.

Senin arka bahçelerinde,beni vururlar.
Okuduğun kitaplar arasına giremem.
Sırtıma kesik atarlar,senin arka bahçelerinde.
Yaprak düşse,idam ederler beni.
---
Ah o arka bahçelerin,

Ne kedilere yuva,
Ne ateşlere baca oldu.

Ben;
Odanı çiçeklerle süsleyemem,
Şairliğimi suçlarlar.
--
Yakınına varamam yatağının.
Ben o kavanozları kırarım,
Oturamam,düşerim sandalyelerden.
Ustada olamam,bekçide.
Senin arka bahçelerinde,beni vururlar.
-
Kapanır kapın,
Anahtarlarına kokumu sunamam.
Gelmeden sen,karanlığına evinin kırmızı halılar seremem.
--
Yakup dört döner bu evinin hükümdarlığında.
Sokak'köpeklerine,insan dahilinde köpekler yüzünden,
İyimser olamam.
Laf edemem şairliğine,
-
Sesin çatallaşsa sesim yüzünden.
Gözüne girmese uyku,
Gözüm yüzünden.
Ve yazarsa kalemin,kalemim yüzünden.
Ben;
Kendi kilimi kıramam.
--
Bu satırlarda geçersin buradan.
Yolunda sarı şeritler,
Onunda ayın,aysız geceler dolanır.
O vakitler geçersin buradan.
Sarkık suratlar,
Ve gülmemem dahilinde,
Tam karşımda yalandan gülenler yüzüme.
Seni bana bırakmazlar.
Sen,kendini kırık kaburgama bırakmazsın.
--
Lügatımda varsa hatam,bırak hata kalsın.
Satır satır suç işledim.
Boy boy başlıklar koyup,ışığa gölge sundum.
Gece bu bırak öyle kalsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder