Kapının altında büyüyen ışığı gördüm.
Seninle birlikte,çok düştük.
Dizlerin yere çarpmadan,seni çok sevdim.
Dişlerine değmişliğim var.
Sesine hep sahip çıktım.
Kelebek kendi kozasıyla savaşırken,
Seninle aynı yerlerden,çok kalktık.
Yüzümün tam sağına,ay dokundu.
Yüzüne sürdüm.
Duvarların kırılmış kentsizliği bizi unuturdu.
Sen bizi,çamur olmadan yağmur,çoktan unuttun.
Sigara yakılmayacak yerlerde oturduk.
Farklı şehirlerde,farklı sohbetler içinde seviştik.
Beni unutursan,şiir olmaktan çıkacak kelimeler,
Can olmaktan ayrı kaldı.
Güzel adamları bölüşürken düş çekirdeği,
Ben,senin gözünden düştüm.
Gökyüzünden düştüm.
En çok yaralarımızdan düştüm.
Sırtımda bir ev kalabalığı,
Duvarda en çok senin resmin,
Çok kalabalık,ev kalabalığı
Ayakkabılarını göremiyorum.
Tam oradan iki defa düştüm.
İki çocuğum öldü.
Kapatma parmaklarının arasını.
Elimde başkasının yumruk yaraları.
Dudağına bir telaş gibi ' öpme arzusu bırakırken
En çok kendimden düştüm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder