Tarihsel yanılgılar arasında,
Koşmanın hazzını tutuşturdum bugün.
Yorulmak ikna edici bir savaş arası,bayrak açıyordu.
Beyaz bayraklar açılıyordu yüreğimize.
Sen bunu;
Deniz üstü taşlar mecmuasında öğreniyordun.
Görmek,kalıcı hasar.
Yaralanmak,kan değerlerine işliyordu.
Bilinmez şiir,
Bilinmez bu şiirlerin satırları.
Sen şiir,
Ben şair.
Sen şair,kimi zaman.
Öğrenilmiyor bu yılmışlık.
Bu adım karmaşasına kadeh kaldıramıyoruz seninle.
Bir Budist köşe bucakta karalama yapıyor.
Allah'ı sorgulayanlar var o tarafta.
Ve burada bir adam,demir dövüyor.
Demir kızgın,gökyüzü,şarap hep kızgın.
Şehri üşütüyor bu hava besbelli.
Camını,önünü,sözünü kapat.
Eserse bir vakit rüzgarın boncuğu.
Kırılır dalın,su döksen donar.
Yetişemez,büyütemezsin.
Aç gözlerini,
Aç varış yerim olan ellerini.
Aç öylece,
Sokul,benliğime.
Arkana bakarsan şayet gayr'i meşru bir tiyatro bulursun.
En önden yer edilmiş sana.
Ben atlı karıncaları kaçırmışım.
Ay çiçeği,yarısını kabul ettirip bırakmış.
Saçını,saçıma değdirmişsin,
Öyle görmüşüm.
Rüyaya hüküm,kaleme şiir işlemiyor.
Öyle yazmışım.
Yazdıkça,yazası vardır insanın.
Satır satır öpesi gelir seni.
Öpesim gelir,
Öpesin gelir.
Ormanlar,gözüme bırakır rengini.
Ormanca nehirler akar,yaralı göğsümden.
Ormanları sana bırakırım.
Beni bırakırım.
Seni bırakmam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder